Anne Çocuk

Montessori Eğitimi Nedir?

Son yıllarda adını sıklıkla duymaya başladığımız Montessori, ilk italyan doktor Maria Montessori tarafından geliştirilmiş çocuk merkezli bir yaklaşımdır. Montessori eğitimi çocuğun bütün yönlerinin gelişmesini destekler. Montessori yaklaşımına göre her çocuk farklı ihtiyaçlara ve özelliklere sahip olduğu için çocuğun bireysel farklılığına saygı duyulmalı, çocuk kendi yeteneklerinin farkında olup yeteneklerini geliştirebilmeli.

Maria Montessori’ye göre çocuklar; ödül-ceza yönteminden, oyuncaklardan, yetişkin gözüyle programlanmış eğitim sürecinden, öğrenci sıralarından, öğretmen masası gibi kürsülerden hoşlanmıyorlar. Hoşlandıkları şeyler; seçimlerinde özgür olmak, sakin ortamlar, hareket özgürlüğü, etrafının düzenli olması, hata yapma özgürlüğü, sosyal ilişkilerini kendi başına yönetmek, tekrar etme hakkı, okuma ve yazma için kitap kullanmamak.

Montessori eğitimi alan çocuklar küçük yaşlarda sorumluluk almayı ve kendi kendine yetebilmeyi öğreniyorlar. Montessori eğitiminin bir parçası da ortamın çocuğa göre düzenlenmesinden oluşuyor. Çocuğun odası olabildiğince sade olmalı. Çocuğun kendi kendine yatağına yatabilmesi ve yataktan düşmemesi için yatağın yerde olması sağlanmalı. Piyasada Montessori çocuk odaları, Montessori yatakları rahatlıkla bulunabilmektedir. Çocuğun odasındaki raflar çocuğun ulaşabileceği yükseklikte olmalı. Çocuk giysi dolabını başkasına ihtiyaç duymadan kullanabilmeli. Masa ve sandalye çocuğun boyuna uygun olmalı. Evin diğer bölümlerinde de imkanlar dahilinde Montessori yaklaşımını destekleyen düzenlemeler yapılabilir. Banyoya çocuk klozeti ve lavabosu eklenebilir, yetişemediği yerler için tabure kullanımı sağlanabilir.

Montessori eğitimi 3-6 yaş çocuklarına uygulanmaktadır ve bunun için Montessori okulları mevcuttur. Montessori okullarında ders yok, çocuk o sırada hangi çalışmayı yapmak isterse kendi ulaşabileceği yükseklikteki raflardan istediği çalışmayı seçme özgürlüğüne sahip oluyor. Öğretmenler ve sınıf ablaları çocuğun kıyafetini veya ayakkabısını giydirmiyor. Çocuk ters de giyse önemli değil, önemli olan çocuğun kendi işini kendi yapabilmesi ve bunun sonucunda kendiyle gurur duymasıdır. Yemek yeme konusunda çocuğa ısrar veya teşvikte bulunulmuyor. Çocuğun kendi beslenmesinde söz sahibi olma hakkı var. Gerçek hayatı yansıtan oyuncaklarla oynamak yerine gerçeklerini kullanarak hayata hazırlanıyorlar. Bulaşık yıkıyorlar, süpürge kullanıyorlar, ütü yapıyorlar… Her şeyi yaşayarak öğreniyorlar. Bu süreçte onlara öğretmen değil rehber, yol gösterici eşlik ediyor.

Maria Montessori “Eğitim öğretmenlerin çocuklara sözcüklerle anlattıklarıyla değil, çocukların fiziksel ve sosyal çevrede geçirdikleri yaşantılarla gerçekleşir” cümlesi ile montessori felsefesini açıklar.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir